Gelişen Şırnak'ın Güçlü Sesi...Şırnak Haber  

Şırnak Haber

   

Anasayfa   I   İletişim   I   Şikayet Dilek   I   Açılış sayfası yap   I    Sık kullanılanlara ekle  

   

 TOKİLERİN KURA ÇEKİM TARİHİ BELİRLENMELI ARTIK     MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...    MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.    MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...    MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.    “TEFECİLER VE TEFE TÜFE ÜZERİNE…!”EDİ BESE…!    FİNAL FARKI...  

 
   
 
        Güneydoğu
        Türkiye
        Dünya
        Politika
        Ekonomi
        Eğitim
        Spor
        Sağlık
        Bilim Teknoloji

 

 

        Çok Okunalar

  TOKİLERİN KURA ÇEKİM TARİHİ BELİRLENMELI ARTIK

  MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.

  MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...

  MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...

  MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.

 

Başbakan ve çifte standart

 

11.10.2010 18:48:16

 

 

 

Bana sorarsanız Başbakan Erdoğan, Almanya’da yaptığı konuşmayı Diyarbakır’da yapmalıydı.

“Dil konusunu ben de önemsiyorum. Bunu söylerken bir şeyi daha söylemek lazım. Gerçekten bir ikinci dili insanların öğrenmesi noktasında kendi dilini öğrenmesi çok çok önemli. Onu öğrenirse ikinci dili öğrenmesi o kadar kaliteli olacaktır.”

Erdoğan bunları söyledikten sonra Almanya’da bir Türk-Alman üniversitesi kurulmasını da istemiş.

Başbakan geçen gezisinde olduğu gibi bu gezisinde de “asimilasyona” karşı çıkmış ve bir toplumun “örflerinden, âdetlerinden, geleneklerinden zorla tecrit edilmesi, soyutlanmasıdır ki insanoğlunu buna zorlamak bir insanlık suçudur” demiş.

Şimdi bu sözleri söyleyen insan, Kürtlerin “anadilde eğitim hakkını” kabul etmeyen biri.

Almanya’daki Türkler için Türkçe üniversite isteyip, “dil önemlidir” deyip sonra da Kürtlerin “anadil” hakkını reddetmek nasıl bir mantığa sığıyor?

Hiçbir mantığa sığmıyor.

Almanya Türkler için “yabancı” bir ülke, o “yabancı” ülkeden Türklere dillerini daha rahat öğrenmeleri için “Türkçe üniversite” kurmasını istiyorsun...

Kürtlerin “kendi” ülkelerinde “anadillerinde” bir üniversite kurulmasına karşı çıkıyorsun.

Sonra da Kürt meselesi neden çözülmüyor diye merak ediyorsun.

Böyle bir çifte standart karşısında Kürtler, Türk politikacılara ve devlete güvenirler mi?

Güvenmezler.

Bir Kürt politikacı yıllarca önce bana, “biz ne istememiz gerektiğini, Türklerin Bulgaristan’daki soydaşları için neler istediklerini gördüğümüzde anladık” demişti.

Biz Almanya’daki Türkler için, Bulgaristan’daki Türkler için istediklerimizi neden Türkiye’deki Kürtler için istemiyoruz?

Almanya’daki Türklerin “asimilasyonuna” karşı çıkıp Türkiye’deki Kürtlerin asimilasyonu için uğraşılmasını haklı görmenin anlamı ne?

Türkiye’deki Kürt’ün, Almanya’daki Türk kadar da hakkı yok mu?

Almanya’daki Türk senin vatandaşın, Türkiye’deki Kürt de senin vatandaşın ve sen bu “iki vatandaş” için iki ayrı şey istiyorsun?

Bu “güvenilir” bir davranış mı?

Üstelik Başbakan Erdoğan, bu “çifte standardı” sadece Kürtlere uygulamıyor, aynı şeyi Alevilere de yapıyor.

Almanya’da diyor ki, “asimilasyon, dinde, kültürde bir değişime zorla tabi tutulmadır”.

Bu bir “insanlık suçuysa” neden Alevi çocuklarını zorla “din dersine” sokuyorsun?

“Ben başka bir mezheptenim, benim kültürüm, ibadetim farklı” diyen insana niye zorla kendi mezhebini, kendi ibadetini, kendi kültürünü öğretmeye uğraşıyorsun?

Neden Alevi çocukları Aleviliği öğrenmiyor kendi ülkesinin okulunda?

Niye o çocukları zorla Sünni bir eğitimden geçiriyorsun?

Erdoğan, kendi ülkesindeki Kürtlerle Aleviler için neler istemesi gerektiğini öğrenmek istiyorsa, Almanya’da yaptığı konuşmaları bir daha dinlesin.

Almanya’daki Türk ve Sünni çocuklar için istediğini, Türkiye’deki Kürt ve Alevi çocuklar için istese Türkiye sorunlarını çözmekte büyük bir yol almış olur.

Ama Başbakan bunu yapmıyor.

Acaba bu çifte standardı, bu haksızlığı, bu “insanlık suçunu” kendisine nasıl kabul ettiriyor, ne diyor kendisine kendini haklı gösterebilmek için?

“Kürtlerin anadili Türkçedir” mi diyor?

“Aleviler aslında Sünni’dir mi” diyor?

Eğer böyle bir yanılgı içindeyse, gerçekleri bu yaşına kadar hâlâ öğrenememişse, kendisine dostane bir yardımım dokunsun.

Kürtlerin anadili Kürtçedir, Aleviler Sünni değildir.

Erdoğan’ın tarifini ve sözlerini ölçü olarak alırsak, Kürt’ün anadilini, Alevi’nin mezhebini inkâr etmek “insanlık suçuna” girer.

Başbakan madem kendi ülkesinde gerçekleri görmekte ve insanların hakkını talep etmekte zorlanıyor, kendini Türkiye’yi ziyarete gelmiş yabancı bir ülkenin “Alevi Kürt” başbakanı gibi görsün, o zaman kendi ülkesinde de doğru sözleri söyleyecektir.

Öyle davrandığında hem “yaratılanı severiz yaratandan dolayı” lafı yerine oturacaktır, hem de “niye bu insanlar hâlâ benden kuşku duyuyorlar” diye araştırmalar yapmaktan kurtulacaktır.

İnsanlar bu çifte standarttan kuşkulanıyorlar çünkü.


ahmetaltan111@gmail.com

 

 

        

Bu yazıya 0 adet yorum yapıldı.

 

   Diğer Yazılar                                             Yazarın Tüm Yazıları..>>

  “FETÖ'CÜ DENİLİP GEÇİLECEK BİR İŞ DEĞİL BU" 18.7.2016 14:28:13
  KÜRTLERE SAYGI GÖSTERMEYECEKSENİZ, AYRILIN! 12.10.2014 15:44:03
  No pasaran… 12.9.2014 00:46:48
  Ecdat 29.11.2012 01:18:44
  aynalı salon ve pastane 17.11.2012 02:17:58
  Kürtler ve para 7.10.2012 02:11:37
  lkollü içki ve gazoz 20.9.2012 04:39:33
  Delirme 21.8.2012 03:19:35
  Ordu ve Şemdinli 3.8.2012 16:39:51
  Kürdistan 1.8.2012 17:15:20
        Yorumlanan Haberler

 

        Şırnak'ta Hava Durumu

CİZRE'DE HAVA DURUMU  CİZRE'DE HAVA DURUMU  CİZRE'DE HAVA DURUMU

 

        Yararlı Linkler

T.C.Kimlik Numarası

Emekli Sandığı İşlemleri

Vergi Kimlik No.

SSK İşlemleri

BAĞKUR İşlemleri

Resmi Gazete

 

        Site İçi Arama

 

        Ziyaretçi Sayımız

2338009

 

 
 
 
 

 

Gelişen Şırnak Haber

Adres: Atatürk Mah. Bayındırlık Eski Binası Tel-Faks :+90 486 216 58 88 Merkez / ŞIRNAK - Türkiye
© Copyright Şırnak Haber 2004 Tasarım:Faruk GÜNEŞ

Şırnak Haber